Genel Bakış

Akşam 19:00 da Eskişehir Atatürk Bulvarı Migros önünden hareket edip, Konya – Adana – Gaziantep güzergahı ile yolda vereceğimiz molalarla birlikte yolculuğumuza devam ediyoruz. Sabah erken saatlerde; ilk gezi noktamız olan ve Birecik Barajı’ nın suları altında kalan, cennet bir köşe HALFETİ’ ye ulaşıyoruz.

1. Gün Cumartesi: ESKİŞEHİR – KONYA – ADANA – GAZİANTEP – HALFETİ – NEMRUT MİLLİ PARKI – DİYARBAKIR             

Musevilerce kutsal sayılan Şabut Balığı ve dünyada sadece burada yetişen Kara Gül’ ü ile meşhur HALFETİ’ de Fırat Nehri ve baraj gölü manzarası eşliğinde alacağımız kahvaltıyla turumuza güzel bir başlangıç yapıyoruz… Ardından; dileyen misafirlerimizle, sular altında kalmış Halfeti’ de Fırat Nehri kenarında bizi bekleyen teknemiz ile güzel bir yolculuğa çıkıyoruz. Yaklaşık 1 saat sürecek tekne turumuzda Kral Kızı Mağarası’ nı, Hz. İsa’ nın havarilerinden Yohannes’ in gelip yerleştiği RUMKALE’ yi ve sonrasında Savaşan Köyü’ n de Fırat’ ın suları altında kalan Batık Camii ve minaresini görüp turumuzu tamamlıyoruz. Tekne turu sonrası, Halfeti’ den ayrılıyoruz. Zevkli bir yolculuğun ardından Adıyaman üzerinden yolumuza devam edip, KÂHTA’ ya ulaşıyoruz. Panoramik şehir turu sonrası; öğle yemeği molası. Yemek molası sonrası, bizleri bekleyen minibüsler ile zirveye doğru yolculuğumuz başlıyor. Yaklaşık 1 saatlik bir yolculukla NEMRUT MİLLİ PARKI’ nda ilk olarak KARAKUŞ TÜMÜLÜS’ ünü aracımızdan panoramik olarak görüyor ve muhteşem bir manzara içerisinde rehberimizin yapacağı anlatımların ardından; Roma İmparatorluğu’ nun efsanevi XVI. Lejyonunun inşa ettiği CENDERE KÖPRÜSÜ’ ne ulaşıyoruz. Burada yapılan anlatımlar ve çekilen fotoğrafların ardından; Kommagene Krallarının yazlık başkenti olan ARSEMIA’ yı ve ESKİ KÂHTA KALESİ’ ni minibüslerimizden panoramik olarak görerek, deniz seviyesinden 2150 m. yükseklikte bulunan NEMRUT DAĞI’ nın zirvesine ulaşıyoruz. Hayallerinizi değiştirecek, şaşırtıcı heykelleri, stel kaideleri ve rölyefleri ile NEMRUT MİLLİ PARKI’ ndayız. Kommagene Kralı I. ANTIOCHOS adına yapılan Tümülüs’ ü, DOĞU – BATI TERASLARI’ nı ve burada bulunan ZEUS – APOLLON – HERAKLES’ in devasa heykellerini, DOXIOIS Kabartmalarını, KUZEY TERASI TÖREN YOLU’ nu görüyoruz. Yapılan anlatımların ardından, bu muhteşem manzarayı seyredip, fotoğraflayıp turumuzu tamamlıyoruz. Ardından tekrar minibüslerimize binerek bizi bekleyen tur otobüsümüze geçiyoruz. Sonrası Atatürk Baraj Gölü’ nü bir kıyısından, diğer kıyısına bağlayan ve 2015 yılında yapılan NİSSİBİ KÖPRÜSÜ’ n den geçerek SİVEREK’ e, oradan da yolculuğumuza devam ederek, akşam saatlerinde DİYARBAKIR’ a ulaşıp otelimize yerleşiyoruz. Konaklama ve akşam yemeği otelimizde. İyi uykular…

( Konaklama  / DİYARBAKIR / Kervansaray Hotel v.b ) 

2. Gün Pazar: DİYARBAKIR –  DEYR-UL ZAFARAN MANASTIRI – KASIMİYE MEDRESESİ – MARDİN

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrasında; Güneydoğu’ nun tarih, bilim, kültür, inanç merkezi ve en eski kenti olarak bilinen DİYARBAKIR’ ı tanımaya başlıyoruz. İlk durağımız; Yapım tarihi ve yaptıran uygarlığın bilinmediği, 9000 yıllık tarihe sahip SURLAR olacak. Urfa Kapı – Dağ Kapı – Mardin Kapı – Evli Beden, Yedikardeşler, Keçi Burçları ve Deliler Hanı’ nı görüp, fotoğraflıyoruz. Ardından aracımızla HEVSEL BAHÇELERİ’ ne oradan da ONGÖZLÜ KÖPRÜ’ ye geliyoruz. Hıdırellezlerde yöre insanları, beze dilek yazıp bu köprüden Dicle’ ye atarlarmış. Rehberimizin vereceği kısa fotoğraf molalarıyla; hafızalarımızda ki Diyarbakır’ dan farklı bir Diyarbakır’ ı görüp, yaşıyoruz… Sonrası SURİÇİ bölgesine geliyoruz. İlk olarak İslamiyet’ in beş Harem-i Şerifi’ n den birisi olarak kabul edilen MOR THOMA KİLİSESİ’ nin çevrilmesiyle yapılmış; Anadolu’ da kurulan, İslam tarihinin en eski camilerinden olduğuna inanılan ULUCAMİİ’ yi geziyoruz. Ardından DÖRT AYAKLI MİNARE’ yi - ŞEYH MUTAHHAR CAMİİ – Marangozlar, Mandıralar, Demirciler, Kebapçılar, Kuyumcular, Kasaplar, Bakırcılar’ dan oluşan Çarşılarını ve SUR İÇİ sokaklarını gezip, HASAN PAŞA HANI’ na geliyoruz. Rehberimizin burada vereceği serbest zamanda dinlenip, alışveriş yapıyoruz. Serbest zaman sonrası, hafızalarımızı sil baştan yenileyen anılarla;  DİYARBAKIR’ dan ayrılıyoruz. Çınar ilçesi üzerinden; kısa bir yolculuğun ardından, 5. yüzyılda bir güneş tapınağının üzerine yapılan DEYR-UL ZAFARAN MANASTIRI’ na gidiyoruz. SÜRYANİLER’ in 1000 yıldan fazla bir zaman Patrikhane merkezi olan Deyr-ul Zafaran Manastırı’ nı gezerken, 4000 yıllık Güneş Tapınağı(Sin Tapınağı)’ nı – Şifahane’ yi – Kilisesi’ ni ve Vaftizhane’ sini dolaşıp; Mardin şehir merkezine geçiyoruz. Dinlerin ve dillerin buluştuğu, Süryani’ sinden, Arap’ ına birçok farklı kültür ve inanç birleşimi olan Mardin, taş işçiliği ve kentsel dokusu ile ziyaretçilerini büyülüyor. Kentsel sit alanı olan ve koruma altına alınan MARDİN’ i seyir noktasından; şaşırtıcı yerleşimini, güzelliğini izliyor ve anılarımızı fotoğraflıyoruz. “Gecesi gerdanlık, gündüzü seyranlık” sıfatı verilen MARDİN’ i gezmeye başlıyoruz. İlk durağımız; KASİMİYE MEDRESESİ. Tarihi yapının avlusunda bulunan küçük havuzu, yapıya serinlik katmakla birlikte SELSEBİL adı verilen çeşmenin anlatımını rehberimizden dinlediğimizde bir kez daha büyüleneceksiniz. Sonrasın da , Cumhuriyet Meydanı’ na geliyoruz. Buradan itibaren Mardin’ i yürüyerek gezeceğiz. Minaresi ile meşhur, Ulucamii’ ye doğru yürüyüşümüze başlıyoruz. Dar ve taş sokaklarda, çarşıların arasından yapacağımız yürüyüşümüz sonrasında Mardin’ in büyük camisi olan ve Camii Kebir olarak da bilinen ULU CAMİİ’ nin bir şiir misali okunacak olan minaresinin anlatımını dinliyoruz. Daha sonra LATİFİYE CAMİİ – ZİNCİRİYE MEDRESESİ’ ni, belediye temizlik işlerinin “Eşekler” ile yapıldığı sokakları, tarihi ESKİ MARDİN EVLERİ’ ni görüp, bu evlerin altında birer tünel gibi sokakları birbirine bağlayan ABBARALAR’ ın altından geçerek yürüyüşümüze devam ediyoruz. ŞEHİDİYE MEDRESESİ’ ni – ESKİ PTT BİNASI(Şatan Ailesi Evi)’ nı – KAYSERİYYE BEDESTENİ’ ni – Bakırcılar Çarşısını – Revaklı Çarşıyı adım adım geziyoruz ve görüyoruz. Ardından Mezopotamya Ovası’ na karşı yorgunluk çaylarımız ve kahvelerimizi içmek için dinlenme molası ve alışveriş için serbest zaman veriyoruz. Gümüş el sanatları, doğal sabunlar, üzerlikler, bıttım, mavi badem şekeri, Süryani şarabı ve daha fazlasına; istediğiniz gibi alışveriş yaparak sahip olabilirsiniz… Serbest zaman sonrası, MARDİN şehir turumuzu bitiriyoruz. SAVUR KAPI’ da aracımızla buluşup, konaklama yapacağımız otelimize geçiyoruz. Akşam yemeği otelimizde. İyi geceler…

( Konaklama  / MARDİN / Büyük Mardin Hotel )

3. Gün Pazartesi: MARDİN – MİDYAT – BEYAZSU – DARA ANTİK KENTİ – ŞANLIURFA – SIRA GECESİ

Otelde alacağımız güzel bir kahvaltı sonrası, otelimizden ve Mardin’ den ayrılıyoruz. Ömerli üzerinden; bizlere görsel bir şölen sunacak MİDYAT’ a geçiyoruz. Kürtler, Türkler, Araplar… Süryani, Ermeni, Keldani… Katolik, Ortodoks, Protestan ve Müslümanlar ile özdeşleşmiş, TAŞ İŞLEME SANATI(Nahid)’ nin ve GÜMÜŞ TAKI(Telkari)’ nın merkezi olan MİDYAT’ tayız. Gezimize Sıla ve Hercai dizilerinin çekildiği ve daha birçok diziye de ev sahipliği yapan MİDYAT KONUK EVİ’ ni gezerek başlıyoruz. Burada bolca fotoğraf çektikten sonra, Tarihi Midyat Evlerinin arasından yürüyerek ulaşacağımız şehir merkezinde, Midyat’ ın, dünyaca ünlü el işleme sanatı olan; Gümüş Telkari sanatının yapıldığı ve satışının gerçekleştirildiği; Telkari Sarayı’ na geçiyoruz. Süryani gümüş ustalarından günümüze kadar gelmiş, saç telinden daha ince gümüş tellerle yapılan bu gümüş işçiliğini hem ustasından dinleyip, hem de alışveriş yapabilirsiniz. Daha sonra sizleri piyasaya göre daha uygun fiyata satışı yapılan kozmetik ürünlerinin olduğu Altınışık Kozmetik’ e götürüyoruz. Buradaki anlatımlar ve alışverişimizden sonra, dileyen misafirlerimiz Babil Süryani Şarapevi’ nde, bölgede üretilen Süryani şaraplarını tadabilir ve alışveriş yapabilir. Ardından Lahor Ağacı’ nın kökü ile boyanan MAVİ BADEM ŞEKERİ’ nden, bölgeye özgü şal ve el kınalarından satın alabileceğiniz çarşıda serbest zaman veriyoruz. Sonrası unutulmaz anılarla Midyat’ tan ayrılıyoruz. Kısa bir yolculuk sonrası; Çağçağ Deresi’ nin kaynak sularının oluşturduğu Beyaz Su bölgesine gelerek, öğle yemeğimizi alıyoruz. Yemek molasının ardından, güneyde ki sınırımıza en yakın yerleşim yerlerinden biri olan, Nusaybin üzerinden zevkli bir yolculukla; Güneydoğu bölgesinin Efes’ i kabul edilen, Pers kralı Darius adına kurulmuş, Bizans ve Sasani devletleri arasında sürekli el değiştirmiş, döneminin sınır kenti olan, etrafı surlarla çevrili ve şehrin girişindeki Nekropol alanı ile ilgi uyandıran Dara Antik Kenti’ ndeyiz. Anadolu’ da ki mezar kültürü ile bilgiler alacağınız ve unutulmaz anılar biriktireceğiniz bu ören yerini gezdikten sonra; yolculuğumuza, Kızıltepe ve Viranşehir üzerinden devam ederek, URFA merkeze ulaşıp, otelimize yerleşiyoruz (Bu Akşam Otel Konaklamamız; Oda Kahvaltıdır. Otelde Akşam Yemeği Tur Ücretine Dahil Değildir). Serbest zaman… Dileyen misafirlerimizle birlikte Şanlı Urfa’ nın vazgeçilmezi, yemekli SIRA GECESİ’ ne katılmak için Gülizar Konukevi’ ne gidiyoruz. Sıra Gecesinde karışık kebaplarımızı yiyip, mırramızı içip, şıllık tatlısının ve çiğköftenin tadına bakıyor, yöresel müzik ve oyunlarla, zılgıtlar eşliğinde, halaylar çekerek eğlenceye tam hız devam ediyoruz. Sıra gecesine katılmak istemeyen misafirlerimiz ise serbest olarak; Urfa’ nın gece yaşantısını görebilir, Çarşılarını gezebilir ve akşam yemeklerini alabilirler… Sonrası iyi geceler…        

( Konaklama / ŞANLIURFA / Grand Gülizar Hotel ) 

4. Gün Salı: ŞANLIURFA – GÖBEKLİTEPE – HARRAN – BALIKLI GÖL – GAZİANTEP

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrası; Peygamberler şehri URFA’ yı gezmeye ve tanımaya başlıyoruz. İlk durağımız; 1986 yılında tarlasını karasabanla sürerken bulduğu bir taş bloğu Urfa Müzesi’ ne götüren çiftçi Şavak Yıldız sayesinde bulunan, GÖBEKLİTEPE ÖREN YERİ’ ne ulaşıyoruz. 12 bin yıllık tarihi ile dünyada bilinen ilk insan yapımı megalit yapıların bulunduğu, dünya üzerinde tüm bilim, tarih ve arkeoloji ile uğraşan insanların ilgi odağı konumunda olan Göbeklitepe, UNESCO tarafından 2019 yılında Dünya Kültür Mirası Listesi’ ne alınmıştır. İçerisinde bulunan yapıların ne amaç ile yapıldığı hala çeşitli çevreler tarafından tartışma konusu olan ve hala net bir açıklama getirilememiş olan, 25 yıllık kazı çalışmaları sonucunda sadece %20’ lik bir kısmının toprak üzerinde sergilendiği bir ören yeri olan GÖBEKLİTEPE’ yi rehberimizin anlatımları eşliğinde geziyoruz. Ardından kubbeli evleri ve kendine has kültürüyle, dünyanın ilk üniversitesinin bulunduğu ünlü HARRAN’ a geliyoruz. Dünyada sadece 3 bölgede bulunan Konik Kubbeli Evleri ile koruma altına alınmış olan Harran’ da; Türkiye’ de İslamiyet döneminde kurulmuş en eski cami olma özelliğini taşıyan HARRAN ULU CAMİİ, HARRAN ÜNİVERSİTESİ (İlk İslam Medresesi), İÇ KALE ve TARİHİ SURLARI görüp KONİK KUBBELİ EVLER’ den birine konuk olacağız. Bu keyifli ziyaretimizde, yöresel kıyafetler giyip fotoğraf çekebilirsiniz. HARRAN gezimiz sonrasında; günün üçüncü durağı olan; sabrın sembolü HZ.EYÜP Peygamber’ in makamına doğru yola çıkıyoruz. Kutsal kitaplarda yer alan Hz. Eyüp Peygamber’ in hayat hikâyesini rehberimizden dinledikten sonra, sabır makamını ziyaret etmeniz için sizlere serbest zaman veriyoruz. Ziyaret sonrasında; Hz. Âdem, Hz. Eyyüp, Hz. İbrahim, Hz. Şuayip ve Hz. Elyasa peygamberlerin yaşadığına inanılan ve peygamberler şehri olarak adlandırılan ŞANLI URFA’ ya dönüyoruz. Öğle yemeği için Urfa yöresine özgü lezzetleri tadabileceğiniz restorana gidiyoruz. Öğle yemeği sonrası; Urfa deyince aklımıza gelen isot, salça, baharat alışverişi için Göbeklitepe İsot Sarayı’ na gidiyoruz. Burada tadımlar sonrası alışveriş yapabilirsiniz. Ardından yürüyerek semavi dinlerin atası olarak kabul edilen Hz. İbrahim’ in doğduğu ve ateşe atıldığı Balıkgöl’ deyiz. Rehberimizden Hz. İbrahim’ in hayatını ve kutsal kitaplarda geçen hikâyesini dinleyip Balıkgöl’ de ki ilk durağımız olan Halil-ur Rahman Gölü’ ne geçiyoruz. Burada sizlere vereceğimiz serbest zamanda Hz. İbrahim’ in ateşe düştüğü makamı ziyaret edebilir, fotoğraf çekebilir, balıkları besleyebilir ve unutulmaz anılar biriktirebilirsiniz. Balıklıgöl’ de ki ikinci durağımız Ayn Zeliha Gölü. Hz. İbrahim ateşe atıldıktan sonra Nemrut’ a itiraz eden kızı Zeliha’ nın surlardan atılması ve düştüğü yerde oluşan kaynak suyunun da olduğu bu gölde de kısa bir fotoğraf molası veriyoruz. Sonraki durağımız Hz. İbrahim’ in doğduğu mağara. Diğer adıyla Mevlid-i Halil Camii ya da Dergâh olarak bilinen bu kısımda da sizlere ziyaret için serbest zaman veriyoruz. Ardından sizleri birbirinden güzel yöresel kıyafetlerin satıldığı Urfa Kapalı Çarşısı’ na doğru götürüyoruz. Burada Gümrükhan’ da meşhur fıstıklı menengiç kahvesinin tadına bakabilirsiniz. Serbest zaman sonrasında sizleri aracımıza doğru yürüterek konaklama yapacağımız Gaziantep’ e doğru hareket ediyoruz. Birecik üzerinden; fıstık ve zeytin ağaçları arasında yapacağımız yolculuk sonrası, Güneydoğu’ nun Paris’ i olan GAZİANTEP’ e ve otelimize ulaşıyoruz. Odalarımıza yerleşip, dinleniyoruz. Akşam yemeği otelimizde. Serbest zaman. İyi geceler…

( Konaklama / GAZİANTEP / Shimall Hotel ) 

5. Gün Çarşamba: GAZİANTEP – ESKİŞEHİR 

      Günaydın… Turumuzun son günü… Sabah otelde alacağımız kahvaltı sonrası; fıstığı, baklavası, baharatı ve mutfağıyla ünlü bu muhteşem şehri, GAZİANTEP’ i gezmeye başlıyoruz. İlk durağımız; ülkemizin en güzel müzelerinden biri olan ve Birecik Barajı’ nın suları altında kalan ZEUGMA ŞEHRİ’ nden kurtarılmış, Romalı generallerin villalarının taban mozaiklerinin sergilendiği ZEUGMA MOZAİK MÜZESİ’ ni ziyaret ediyoruz. ÇİNGENE KIZI ve diğer tüm mozaikleri, rehberimizi anlatımları eşliğinde gördükten sonra Gaziantep merkeze doğru hareket ediyoruz. Kale-i Füsun ya da Kefen Kalesi olarak adlandırılan GAZİANTEP(AYINTAP) KALESİ’ ni panoramik olarak görüp, fotoğraflarını çektikten sonra, tarihi çarşılarda yürüyerek gezimize başlıyoruz. Tarihin içinde bakır sesleri ile teknolojiye direnen BAKIRCILAR ÇARŞISI’ ndan geçerek, ALMACI PAZARI’ nı, ZİNCİRLİ BEDESTEN’ i görüp, 17. yüzyılda Tekke Camii Külliye binası içinde kahve – kütüphane olarak kullanılan, günümüzde TAHMİS KAHVESİ olarak anılan mekânda sütlü menengiç kahvelerimizi içerek kısa bir mola veriyoruz. Ardından NAİP HAMAMI’ nı, SEDEFÇİLER ÇARŞISI’ nı, TAHTANİ CAMİİ ve GÜMRÜKHAN EL SANATLARI MERKEZİ’ nde, yöresel el sanatlarını görerek, KEMEKLİ BEDESTENİ, KÜRKÇÜ HANI geziyoruz. Sonrasında TÜTÜN HANI’ na giderek, burada yeraltında bulunan ve su dağıtım şebekesi olan SU KASTELLERİ’ ni görüyoruz. Rehberimizin alışveriş için vereceği serbest zamanda bakır, baharat, Antep fıstığı, sedef kakma, baklava alışverişlerimizi yapıyoruz. Ardından öğle yemeği… ANTEP KEBABI… Yemek sonrası gezimizi sonlandırıyor ve Eskişehir’ e dönüş yolculuğuna başlıyoruz. Yolda vereceğimiz molaların ardından gecenin ilerleyen saatlerinde Eskişehir’ e varış ve bir başka ŞARA TURİZM gezisinde görüşmek dileğiyle vedalaşma…